Bakir Plajlarıyla Bilinen ve Pek De Turistik Olmayan Agistri Adası

Yine bir başka Yunan adası ile karşınızdayım sevgili Komşuda Ne Oluyor takipçileri. Bu seferki adamız Atina’dan sadece ve sadece 1 saatlik uzaklıkta olan Agistri adası.

-Biraz sıkıcı bi’ giriş yaptım ki sadece konu ile ilgilenenler olarak başbaşa kalalım :P-

Eğer ki çok fazla turistin olmadığı, sadece yerellerin gittiği ve biraz da “kafamı dinleyebileceğim bir yer arıyorum” diyorsanız Agistri’ye hoş geldiniz.

STANDARTLARA SAHİP YUNAN ADALARI

Yunan adalarından bahsederken bazen kendimi tekrar ediyormuşum gibi hissediyorum. Doğal yapısı korunmuş, yeni ve çirkin yapılaşmalara izin verilmeyen, olabildiğince temiz ve tabiki mükemmel deniz-plaj kombinasyonu… E bütün Yunan adaları böyle. Ben ne gördüysem onu paylaşıyorum sizinle :)

Agistri adası da işte böyle bir yer. Bu genel bilgilere ek olarak, Agistri oldukça sakin bi ada. Yani gece hayatı, yüksek sesli müzikler, partiler falan çok fazla yaşanmıyor. Zaten Agistri adası hakkında Yunan arkadaşlarımdan duyduğum, buraya daha çok kamp yapma amaçlı gitmeleri olmuştu. Üstelik tuvaletin-banyonun olduğu organize kamp değil de free-camping denilen yani çadırınızı alıp “Aha ben burada kalacağım” dediğiniz türden kamp. (Organize kamp alanı isterseniz size Serifos Adasını tavsiye ederim)

Adanın büyüklüğünün kafanızda canlanması için Agistri limanından bahsedeyim. Adanın 2 tane limanı var. Birisi Flying Dolphin olan hızlı feribotun yanaştığı küçük liman diğeri de daha büyük ama biraz daha yavaş olan feribotların yanaşabildiği büyük liman. Büyük liman dediğime bakmayın. İşte aşağıda gördüğünüz kadar büyük liman :) Adada ulaşım için otobüs var. Fakat bu otobüs daha çok feribot saatlerine göre hareket ediyor. Yani limana gelen yolcuları alıp otellerine/evlerine doğru götüren bir otobüs. Çünkü ada küçük. Duble yolları yok. Belediye çalışmamış. Halka hizmet gitmemiş!’^+%& Bi’ dakika frekanslar karıştı :)

Adada araç kiralama mevcut fakat aynı zaman bisiklet ve motorsiklet de tercih ediliyor. Çünkü Agistri adasının ilgi çekici yanlarından birisi bakir plajlarının olması. Yani tesisleşmenin olmadığı, şezlong, deniz sonrası duşun bulunmadığı plajlar. Ve bu plajlara da araçla değil yürüyüp tepeleri aşarak gidebiliyorsunuz. O yüzden araç kiralama gibi bir telaşın içine girmemenizi tavsiye ederim.

Konaklama konusunda şöyle bahsedeyim. Benim gittiğim dönem Nisan ayının başıydı. Her ne kadar Yunanistan’da tatil sezonu Nisan’da açılsa da adalarda rüzgar olabiliyor. Ben de sadece 1 gece konaklamalı gittiğim için Agistri’de Hotel Flisvos diye bi’ otelde kaldım. 2 kişilik odanın bir gecelik fiyatı 40 Euro’ydu. Hızlı feribotun yanaştığı limandan otele yürüme mesafesi tam 9 dakika. Gerçekten. Saat tuttum :)

Adanın 2 tane ana yolu var. Bir tanesi sahil kısmı diğeri de köyün içinden geçen yol. Ve oteller de bu 2 yol üzerinde sıralı. Genel itibariyle Yunanistan’daki otel “kalitesi” Türkiye’deki otellerden biraz düşük. Çirkin veya pis anlamında demiyorum. Sadece Türkiye’de bildiğimiz o gösterişli, görkemli tesisler buralarda pek rağbet görmüyor. Bu sebepten otel konusunda büyük beklentileriniz olmasın çünkü aksi halde hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

Otel seçeneğinin haricinde bir diğer konaklama seçeneği ise en başta dediğim gibi çadır. E kamp ortamlarını da bilirsiniz. Doğa, kendin pişir kendin ye, ihtiyaçlar falan filan :) O yüzden tercih sizin. Her 2 seçenekte de, yani otelde de kalsanız, kampta yapsanız, Agistri adasının önemli özelliği olan bakir plajlardan faydalanabilirsiniz. İşte şimdi onu anlatacağım size. Hazır mısınız?

PLAJIN İSMİ CHALİKİADA AMA SİZ CENNET DE DİYEBİLİRSİNİZ

Adaya ilk gidişim sadece 1 gece konaklamalı olduğu için daha bi’ nokta atışı yapmak istedim. Yani arkadaşlarımın tavsiye ettiği Chalikiada diye bir plaj vardı ve ben de direkt oraya gittim. İNANILMAZ bir plaj. Buraya gidebilmeniz için sahil boyunca yürüyorsunuz. Sonra yol bitiyor ve orman gibi çalı-çırpının içinden geçiyorsunuz. Biraz aşağıya, biraz yukarıya derken yol bitiyor. Sonra da kayalıklardan aşağıya iniyorsunuz. Ben daha fazla konuşmayayım da aşağıdaki videodan siz kendi gözlerinizle görün.

Chalikiada’da şunu farkettim. Burada tabela, yol işaretleri yok. Yerel yönetimin ulaşım-temizlik gibi bir hizmeti yok. İnsanlar tamamen kendileri sorumlu plajdan. Ve sahil boyunca bir tane sigara izmariti, kahve bardağı, naylon poşet vs vs.. göremiyorsunuz. E tabi bu durum denize de yansıyor. Çok temiz. Çünkü bir sonraki sezon yine kendileri gelecekler. Yani bulmak istedikleri gibi bırakıyorlar. Çok ilginç değil mi?!

Aşağıdaki fotoğrafa dikkatli bakarsanız 2 tane çadır görebiliyorsunuz. Çünkü aylardan Nisan. Bu gördüğünüz plajda ve çevresinde yaz mevsiminde yer bulmak oldukça zor oluyor-muş. O yüzden çadır kurma gibi bir amaçla gelecekseniz bu durumu göz önünde bulundurun.

“MEEEMET” ADAYA NASIL GİDİYORUZ ONU ANLAT!!

Adaya ulaşım çok kolay. Pire limanından hareket eden feribotlar ile gidebiliyorsunuz. Hızlı feribot ile normal feribot arasında 6 Euro gibi bir fiyat farklı olduğu için Agistri adasına giderken Flying Dolphin’i tercih ettim. Hızlı feribot ile gidiş-dönüş feribot bileti ücreti 29 Euro. Ve süre olarak ise Atina Pire limanından Agistri arası tam 55 dakika. Normal feribot ile gitmek isterseniz ise bu süre 1 saat 35 dakika. Gidiş-dönüş feribot bilet ücreti ise 23 Euro. Artık tercih sizin.

Agistri’den ve benden bu kadar. Umarım Atina’ya geldiğinizde bir şans yaratabilir ve adayı ziyaret edebilirsiniz. E illaki Atina’dan geçeceksiniz. Belki oturur bi kahve içeriz :)