Son güncelleme: 12 Mart 2019

Yunanistan’ın Başkenti Neden Atina?

Kabul ediyorum, başlıktaki soru ilk başta biraz garip duruyor. Çünkü Atina bugün Yunanistan’ın en büyük şehri olmasının yanı sıra; aynı zamanda kültürel, ekonomik, siyasi ve bilimsel başkenti. 

Yunanistan devleti bugün baştan kurulsa, kimse bir saniye bile düşünmez Atina yeniden başkent olur. Ancak on dokuzuncu yüzyılda bu mesele tam olarak da böyle değildi.

Öncelikle saatleri biraz geriye almak gerek. Atina her ne kadar Antik Yunan döneminde çok önemli bir merkez olsa ve Roma döneminde de bilimsel gücü ile hayranlık uyandırsa da Bizans döneminde gözden düşmeye başlıyor. İmparatorluk paganlıktan uzaklaşıp Hıristiyanlığa geçtikçe Atina’nın fiyakası düşüyor.

Hatta o kadar ki, on üçüncü yüzyıl başında Latinler tarafından fethedildikten sonra tekrar geri alınmıyor bile. İki yüzyıl kadar sırasıyla Burgunyalılar, Aragonlular ve Floransalılar tarafından yönetiliyor. 1458’de de Osmanlı tarafından fethediliyor. Osmanlı döneminde Atina genel olarak ilgi çekmeyen bir şehir olmaya devam ediyor. Yapılanmalar var, ancak hiçbirisi büyük bir şehir düşünülerek yapılmıyor.

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Atina

BAŞKENT İÇİN NEDEN 400 HANELİ YER SEÇİLİYOR?

1833 senesinde, yani Yunanistan’ın bağımsızlık mücadelesi nihayete yaklaşırken Atina’da yaklaşık 400 ev olduğu, bunların da çoğunun bugünkü Plaka bölgesinde bulunduğu tahmin ediliyor. Belki 10,000 kişi ya var ya yok, bunların da ancak yarısı Yunan. Geri kalanı Türk, Arnavut… İşte şimdi de başlıktaki sorumuz anlam kazanıyor. Neden yeni Yunanistan’ın başkenti olarak 400 haneli Atina tercih ediliyor?

Aslında bağımsızlık mücadelesi Mora Yarımadası’nda başlıyor. Ele geçirilen ilk büyük şehir de bölgenin başkenti Tripoliçe. Atina’nın ele geçirilmesi bir vakit sonra, 1821 yılında gerçekleşiyor. Aynı senenin Aralık ayında ilk meclis toplanıyor, o da Mora Yarımadası’nda, Piada şehrinde. İkinci meclisi ise Nafplio şehrinde düzenlemek istiyorlar. Fakat Nafplio’nun sahibi Theodoros Kolokotronis, şehri merkezi hükümete vermiyor. Böylece ikinci meclis Astros’ta düzenleniyor.

Üçüncü meclisi de Astros’ta düzenlemeyi deniyorlar, olmuyor. Onu düzenlemek Trizina’ya kalıyor. Dördüncüsünde Argos’u seçiyorlar. Beşinci ve artık bugüne kadar düzenlenmiş olanların en oturmuş olanı da nihayet Nafplio’da oluyor. Kral Otto bu beşinci mecliste resmen tasdik ediliyor ve Yunan devleti de böylece kurulmuş oluyor.

“OKUMUŞ” DEMEK İÇİN FİLOZOFLARI TANIMAK GEREK

İşte tam bu anda, yeni kurulmuş Yunan devleti dünyaya gözlerini Nafplio’da açtığı için başkenti de Nafplio kabul ediliyor. Ancak genç Kral Otto, okumuş bir adam. O dönemde de bir insan için “okumuş” demek, Antik Yunan filozofları ve düşünürlerini okumuş anlamına geliyor. Bu da hâliyle Otto’nun inceden Atina hayranı olmasını sağlıyor. Otto ilk iş olarak Atina’nın topografik ve arkeolojik bir haritasını çıkarttırıyor. Ardından da başkenti Atina’ya taşıyıp, şehri sıfırdan inşa etmeye girişiyor. E fena da bir iş çıkartmıyor malumunuz.

Bavyera kralı I. Ludwig'in ikinci oğlu ve Yunanistan'ın ilk kralı Otto

Yani başlıktaki soruya gelecek olurak, Yunanistan’ın başkentinin Atina olmasının sebebi tamamen duygusal. Otto burasını kültürel öneminden dolayı tercih ediyor. Yunan halkı da kültürel öneminden dolayı benimsiyor. Ardından buraya yapılan yatırımlar şehri diğerlerinden bir baş üste çıkartıyor. 

İşte Atina da böyle bir şehir, çağlar açılıyor çağlar kapanıyor, Atina yine yolunu buluyor valla. :)

Mehmet hakkında

2011 yılından bu yana Atina'da yaşıyorum ve sayfam aracılığı ile Yunanistan hakkında bilgi arayanlara yardımcı olmak istiyorum. Hoşunuza giden yazıyı beğenip paylaşırsanız hatta bir de yorum bırakırsanız çok sevinirim :) Hakkımda bilgi sahibi olmak isterseniz buradan okuyabilirsiniz.

Paylaşan:

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*