Son güncelleme: 08 Aralık 2019

Yunanistan’ın Turizmde Başarılı Olmasının Sırrı Ne?

Bir çoğunuz biliyorsunuzdur ama bilmeyenler için söyleyelim. Yunanistan’ın en büyük gelir kaynaklarından birisi turizm oluyor. Hani şu bacasız sanayi dedikleri.

Peki Yunanistan neyi nasıl yapıyor da ekonomik kriz ile boğuştuğu yıllarda turizm sektörü büyümesini koruyor. Kişisel görüş ve gözlemlerim ile beraber biraz daha somut gerçeklerden ve durumdan bahsetmek istedim. Bakalım neler çıkacak…

Eğer Yunanistan’a bir şekilde -tatil ve ya iş amaçlı- geldiğinizde siz de fark edersiniz bir şeylerin Türkiye’dekinden farklı olduğunu. Gördükleriniz, tecrübe ettikleriniz yanlış da sayılmaz. Rahatlık, sakinlik, Yunanların eğlenceli olması vs vs…

Fakat 10 milyonluk ülkenin yıllık turist ortalamasının 30 milyon olması sadece bunlarla açıklanacak gibi değil. Hazırsanız sıralıyorum…

FİYAT VE KALİTE STANDARTLARI

Hani son zamanlarda sosyal medyada dolaşan görsellerde yazıyor ya; Hayaller VS Gerçekler. İşte bu durum Yunanistan turizmi için geçerli değil. Yani hayal ettiğiniz, fotoğraflarda gördüğünüz ne ise gerçekler de o. Turizmin her alanında standart var.

Tavernadaki yemeklerden tutun, turistik yerlerde alacağınız hediyelik eşyalara kadar. Fiyatlar, yemek kaliteleri, hizmet neredeyse her yerde aynı. Kuzey’de Selanik’te yediğiniz Yunan salatası ne kadar lezzetliyse, pekte bilinmeyen ufak bir ada tavernasında yiyeceğiniz Yunan salatası aynı olacaktır. Ve tabiki fiyatı da.

Ya da şunun garantisini verebilirim. En basitinden. Yunanistan’da nereye giderseniz gidin, 0.5litrelik suyun ücreti 50 cent. Havalimanında da aynı. Sokaktaki büfede de.

GÜVEN

Güven ile anlatmak istediğim sadece terör olayları değil. o konu zaten başlıca bir “killer”. Fakat benim bahsettiğim güven, bir yabancı olarak farklı bir ülkede, yabancı ortamlarda, bilmediğiniz sokaklarda gezerken ve en önemlisi o ülkenin insanına duymuş olduğunuz güven. Ya da şu soruyu soralım; Biz Türkiye’de tanımadığımız yabancı bir insana ne kadar güveniriz?

İşte Yunanistan bu konuda oldukça avantajlı. Çünkü terör olayları hiç yaşanmadığı gibi sokaktaki insana güvenebilirsiniz. Bir Yunan’dan yabancıya zarar gelmez.

ŞEFFAFLIK / KAZIKLANMAMA HİSSİ

Mükemmel bir duygu bu bence. Kafan rahat olduktan sonra hayattan da ayrı bi keyif alıyor insan. Şöyle düşün; Bir mekana gittin. Menü istiyorsun yok. Ya da fiyatlar yazmıyor. Gerginliğe bakarmısın :)

Yunanistan’da her siparişinizden sonra masanıza fiş gelir. 1 tane patates kızartması siparişi verdin. 1 tane fiş gelir. Sonra 3 tane kola söyledin. 3 kolanın fişi gelir. Ve yemek sonunda masadaki fiş toplamı kadar ücret ödersin. fazlasını değil.

PAZARLAMA BAŞARISI

Bu marketing/pazarlama konusu bence başlı başına ele alınması gereken bir konu. Ne yapıyorlar, nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama Yunanistan turizmi çok güzel pazarlanıyor. Çok kafa karışıklığı da yok.

Yunanistan turizm konusunda kendisini spesifik noktalara konumlandırıyor ve oralara ağırlık veriyor. Burada da kar yağan ve insanların kayak yaptığı çok güzel yerler var. Fakat hepimiz Yunanistan’ı yaz turizmi ile biliyoruz. Deniz-güneş-kumsal. Buna Yunan mutfağını ekle. E bir de eğlence. Bir turist daha ne ister ki?

DOĞANIN KORUNMASI / BAKİRLİK

Denizin ortasında iskele yok. Olamaz. Çünkü yasss-saaak! Çok basit ya. Yapamazsın işte. Bir şişe şampanyayı 200 Euro’ya satan Nammos, denize değil iskele, istese villa yapar. Ama müsade edilmiyor. Çünkü deniz-plaj herkesin.

O iskelede içilen sigaranın külü denize düşecek. Elin-ayağın kadehe çarpacak, denize dökülecek. Ne kadar dikkat etsen de deniz kirlenecek. Deniz aynı deniz. Nasıl burası berrak ve temiz olurken, orası kirli olabiliyor?

Lefkada'da bulunan Kathisma plajı. Sıfır iskele :)

TURİZM ACENTALARI BİRLİĞİ FARKI

Son olarak örnek vermek istediğim konu ise biraz daha sektörün içinden. 2018 yılında açmış olduğum seyahat acentası ile turizm sektöründen daha fazla haberdar oluyorum. Türkiye ve Yunanistan arasındaki bir başka farktan bahsedeyim.

Bir ülkede turizm faaliyetleri gerçekleştirmek için o ülkenin turizm acentalar birliğine kayıt olmanız gerekiyor. Bu birlik Türkiye’de TÜRSAB, Yunanistan’da ise EOT kuruluşları oluyor. Ve haliyle bu kuruluşlara üyelik için de maddi bir bedel ödüyorsunuz. Buraya kadar sıkıntı yok.

TÜRSAB’a üye olmak için ödenmesi gereken ücret 45.148,83 tl. Türkiye standartları için -bence- oldukça yüksek bi ücret. Hadi ona da tamamım. Yunanistan’da EOT üyeliği ise 5 bin Euro. (Daha insaflı bi’ ücret). Şimdi bahsetmek istediğim noktaya gelelim. EOT ücreti, faaliyete geçtiğiniz anda ödeniyor. Şirketinizi kapatırsanız geri alıyorsunuz. TÜRSAB’a ödenen bu ücret ise geri ödemesiz. Nasıl diyor siz Türkler; Ayakbastı parası :)

Kendi vatandaşına kolaylık sağlamayan bir ülke, yabancıya ne yapmaz sizce?

TEK TİPSİZLİK / ÖZGÜNLÜK

Başlık kafanızda tam canlandırma yapmamış olabilir. Şimdi detaylı anlatıyorum :) İlk etapta anlamayabilirsiniz fakat dikkat ettiğinizde siz de fark edeceksiniz. Yunanistan’da mekanların, tavernaların, barların hemen hemen hepsinde orjinal bir konsept/tasarım vardır. Kopyalamak, aynısını yapmak değil de “ben böyle istiyorum” diyerek balık sepetinden avize yapan taverna görebilirsiniz.

Özetlemem gerekirse…

Yunanistan’da işini kötü yapanlar olduğu gibi, Türkiye’de de yukarıdaki örnekleri takılmayan, etik ve dürüst şekilde çalışan kişiler/kurumlar vardır. Ben daha çok “büyük resme” bakmak istedim :)

Yüzölçümü Türkiye’nin 7’de 1’i olan Yunanistan nasıl oluyor da nüfusunun 3 katı kadar turist çekerken, Türkiye yarı da kalıyor?

Mehmet hakkında

2011 yılından bu yana Atina'da yaşıyorum ve sayfam aracılığı ile Yunanistan hakkında bilgi arayanlara yardımcı olmak istiyorum. Hoşunuza giden yazıyı beğenip paylaşırsanız hatta bir de yorum bırakırsanız çok sevinirim :) Hakkımda bilgi sahibi olmak isterseniz buradan okuyabilirsiniz.

Paylaşan:

4 Yorum

Fatih Türk
03 Mayıs 2020 at 17:36

Yazdıklarınızdan sonra Yunanistanı görme isteğim daha da arttı, sizinle irtibata geçmek isterim. Kolay gelsin.

Yanıtla

Eeşen Turgut
06 Şubat 2020 at 11:41

Ülkenin gerçekleri ile ilgili güzel ve doğru bilgiler paylaşmışsınız. Ben de yaz tatillerimde sık sık Yunan Adalarını tercih ediyorum. şimdiye dek 10 farklı adaya gittim.

Yanıtla

ΑΡΝΤΑΣ
30 Temmuz 2019 at 14:18

Mehmetcigim daha evvelde hem youtubden hem Twitter’den yazismistik aradaki fark gayet basit ben bu arada devamli da Turkiyeye gidip geliyorum sorun su Turkiyede o bicm kaziklaniyorsun ayrica hormon dolu maddeler yiyip iciyorsun birde o bicim kaziklaniyorsun burada ise hersey gayet basit,en azindan kandirmaca ve hile yok…Sevgiler.

Yanıtla

Mehmet Ortaç
18 Temmuz 2019 at 17:50

Lütfen yanlış algılamayın. Amacım backlink ve trafik kazanmak için link paylaşmak değil. Ancak benim geçtiğimiz sene yazdığım şu yazı da okumanızı isterim.

https://mehmetortac.com/turizmde-yapilan-hatalar/

Yanıtla

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*